Öncü Bir İkon

1983 yılında Erzurum’un bir köyünde maden işçisi bir babanın ve ev kadını bir annenin çocuğu olarak doğdu. 3 yaşındayken ailece İstanbul’a göçtüler. Maddi zorluklar sebebiyle 6. sınıfta okulu bırakmak zorunda kalan Nusret Gökçe, çeşitli işlerin ardından önemli bir kasap dükkânında çırak olarak işe girdi.

Aynı anda 10 ustaya birden dikkat kesilerek, bir dakika bile boş durmadan çalıştı. Kalfalık döneminde, üretimden mutfağa operasyonun tüm aşamalarında görev alarak ona ne iş verilirse yaptı.

Kendini gösterip bıçağa dokunmasına ilk kez izin verildiğinde mahareti hemen fark edildi. Artık kasaplık onun en büyük tutkusuydu. 13 yaşından askere gidinceye kadar, her gün, kesintisiz çalıştı. Henüz 25 yaşında çalıştığı yerin önemli bir şubesinin kasap sorumlusuydu.

Mesleğinde kendini en iyi şekilde geliştirme arzusu ile, cebinde son maaşı, et kültürü en gelişmiş ülkelerden biri olan Arjantin’e gitmeye karar verdi. Buenos Aires’de üç ay değişik restoranlarda çalıştı. Farklı et pişirme ve servis usüllerini kendi bilgisi ve yaratıcılığı ile harmanlayarak yeni tatlar, yeni tarzlar geliştirdi. Lokum bunlardan ilkiydi. Zamanla bambaşka et lezzetlerini Türk ve dünya mutfağına armağan etti. Ardından Amerika’ya gitmeye karar verdi. Vize başvurusu 9 kez reddedilse de bir yıl sonra Amerika’daydı. Mesleği öğrenmek için gittiği ülkede yarattığı menü ve yaptığı yeniliklerle New York Times’a haber oldu.

2010 yılında Türkiye’ye döndüğünde müşterilerinden biri olan Mithat Erdem ile ortak, Etiler Çamlık’ta Nusr-
Et’i açtı. Sadece lezzetin ön planda olduğu bu sade mekanda hayallerini gerçekleştirmeye başladı. Özenle kestiği eti yalnızca salata ve patatesle servis ediyor, her masayla özel olarak ilgileniyordu. Çok büyük bir başarı elde etti, hakkında sayısız haber yapıldı. Restoranını ünlüler ziyaret etmeye, o küçük mekanın kapısında kuyruklar oluşmaya başladı.

Bu başarı Türkiye'nin en önde gelen topluluklarından birisi olan Doğuş Grup ile ortaklığı getirdi. 2012’de Nusr-Et’in d.ream ailesine katılmasıyla birlikte, büyümesi ve global marka yolculuğu başladı. İlk yurtdışı restoranını 2014’te Dubai’de açtı. Ardından Abu Dhabi, Doha, Miami, New York, Dallas, Mykonos, Boston, Beverly Hills, Londra ve Riyad şubeleri geldi. Marka dünyaya açılırken, Nusret Gökçe’nin de bilinirliği dünya çapında yayılıyordu.
İşi ile arasındaki aşk ve ustalığın adeta bir ifadesi olan ‘tuz dökme’ hareketi dünyanın her yerinde 7’den 77’ye tanınan bir ikona dönüştü.

Yıllar önce 10 masa – 10 personel ile başlayan yolculuk bugün 30 mekanda yaklaşık 2,000 kişinin çalıştığı bir restoran zinciriyle sürüyor.

Esşiz benzersiz Nusr-Et deneyimini yaşamak isteyen herkes Nusret’e özgü misafirperverlik ve özel lezzetlerle ağırlanarak unutulmaz anlar yaşıyor. Çünkü gerçek et tutkunları dünyanın her yerindeki Nusr-Et restoranlarında sadece etin en iyi halini değil, tüm duyularıyla bir yemeğin bir şölene dönüşmesini de tadıyor.

Nusret Gökçe artık sadece bir restoran işletmecisi değil, girişimci ruhunu koruyan bir iş insanı. Bugün ulaştığı başarıyı korumak, daha da yukarı taşımak için çalışıyor, araştırıyor, sürekli yeni projeler peşinde koşuyor. Öğrenme tutkusu, merak ve işini en iyi şekilde yapma isteği en büyük motivasyonu. Hâlâ sayısız hayali var. Çünkü Nusret’in de dediği gibi ‘Hayatta hiçbir şey imkânsız değil.’